Sikişte sert diyen hatunu yarrağıma bindirip inlettim

Her zaman yapmadığım ama ara sıra kaldığım mesai günlerinden biriydi o gün. Her şey yolunda gidiyordu. Kahvemi doldurmak için çay ocağına çıktığımda, yıllardır aşık olduğum kadını bir kez daha karşımda buldum. Onun tatlı gülüşü süslüyordu gecelerimi, hep yanımda olsun ayrılmasın yanımdan istiyordum ama bunun imkansız olduğunu da biliyordum. Daha yeni evlenmişti Özge, yakışıklı olmasa da sempatik bir kocası vardı, yiğidi öldür hakkını ver. Benimde evli olmam bir araya gelmemizi imkansız hale getiriyordu zaten. Gözlerine her baktığımda hayatıma başka güzel pencereler açılıyordu, Özge gerçekten çok güzeldi.
Ben bunları geçirirken kafamdan, çoktan çay ocağının da ki çay kazanının başına gelmiştim. O eşi benzeri olmayan güzellik tam yanımda duruyordu. Ayak sesimden anlayıp arkasını döndüğünde beni gördü Özge. Ufak bir gülümsemeyle tekrar bardağını doldurmak için döndü. Yanına yaklaştım ve “Merhaba Özge, nasılsın, sende mi mesaiye kaldın” dedim. Çayına tek şeker atıp karıştırırken sorduğum sorular deryasına cevap vermeye başladı. ” Merhaba, iyim, teşekkür ederim, eksik saatim var ve ben bu yüzden akşam 20:00 a kadar buradayım, ne kadar üzücü değil mi ” dedi. Gülümsedim, başımı sallayarak onayladım. ” Kolay gelsin Özge, görüşürüz” dedim ve yanından ayrıldım. Aşık olduğum kadına yakın olmak güzel bir şey ama ona dokunup sarılamamak bir o kadar kötü. Kendime fazla acı çektirmek istemeden dışarı çıkıp hava aldım. Ben içeri girdiğimde Özge çoktan ayrılmış ve ofiste çalışma masasına dönmüştü. Bende odama gidip bir sigara yakıp, zamanı geriye almanın hayallerini kuruyordum. Özge ile evlenmenin tek yolu buydu zaten.
İşlerimi yoluna koyup, ertesi gün yapılacakların hazırladım ve odamı kitleyip çıktım. Dışarıda ki hava resmen ağlıyordu. Yaz yağmurları başlamıştı ve ben buna hazırlıksız yakalanmıştım. Arabamı satmasaydım keşke diyecek oldum ama borçlarımı nasıl kapatacaktım ki başka. İş yerimle evim arasında üç toplu taşıma aktarması yapmalıyım ve bu yağmurda bunu düşünmek bile beni strese sokmuştu. Yağmurun etkisiyle otobüs durağına yaklaştığımda, çoktan sırılsıklam olmuştum. Tamda durağa on adım kalmışken, arkamdan gelen korna sesiyle irkildim. Aracın kaldırıma çıkmamı istediği için kornaya bastığını düşünerek, kaldırıma yöneldim ama sellektör yapıp “Serhan gelsene” diyen Özge’yi sesinden tanıdım.
Evim Özge’nin evinde uzaktaydı, yolda biraz muhabbet ettik ve bu muhabbeti unutacağımı sanmıyordum. Özge benim aksırmama ve titrememe dayanamadı ve direkmen aracını kendi evine sürdü. Evinde biraz kurulandıktan sonra çıkmamı, aksi taktirde hasta olacağımı söyledi. Aslında bu benimde işime gelirdi, çünkü Özge ile yaşadığım her saniye benim için değerliydi. Apartman kapısını açarak bana evinin yolunda rehberlik etti. Çelik kapıyı o orta düzey eliyle açarak beni içeriye davet etti. İçeri girince salona yöneltti beni ve oturmamı, bana kıyafet getireceğini söyleyerek başka odaya gitti. Elinde pjamalarla geldiğinde evin klimasını sıcak konumda açmış ve hasta olmamam için mücadele veriyordu. Pjamaları bana uzatıp üzerimi değişmemi, ve kıyafetlerim kuruduğunda giymemi söyledi. Ne derse yapıyordum zaten, esiri bile olabilirdim Özge’min. Salonun kapısını kapatıp giyinmem için bana müsade etti. Ben giyinirken mutfaktan bardak sesleri geliyordu. Salonun kapısını açıp giyindimi söyledim ve koltuğa oturdum. Özge elinde iki tane viski kadehiyle ve bir şişe viski ile yanıma geldi. “İçelim mi bir kadeh ısınırız ” dedi. Olur anlamında kafa salladım ve dolan kadehimi mutluluğa kaldırdım. Pjamaların eşine ait olduğu aklıma geldikçe sikim kalkıyordu. Kim bilir bu pjama nelere şahit olmuştur kim bilir. Ben böyle düşündükçe sikim, pijamanın kumaşıyla çadır kuruyordu resmen. Özge bu arada eşinin bu gece eve gelemeyeceğini, sırf bu yüzden eşinin ikinci üniversiteyi okuduğunu anlatıyordu. Bir ara Özge’nin gözlerinin benim kazık gibi olan sikimde olduğunu fark ettim. Önce utandım ama sonra ne olacaksa olsun diye içimden geçirdim. Viskilerimizi yudumlarken Özge gözlerimin içine bakarak ” Çok üşümüş mü?” dedi. Kime neyi sorduğunu anlamadım o yüzden “Anlamadım” dedim. Gözüyle kalkan sikimi işaret edip ” Onu soruyorum,o koca erkeği, o üşümüş mü ” dedi. Resmen şoke olmuştum, sorduğu soru karşısında kafamı önüme eğip hiç bir şey söyleyemedim. ” Her gördüğünde beni gözünle beceriyorsun, beni sende deli gibi istiyorsun” dedi. Karşı koyamadım daha fazla ve ” Evet istiyorum seni hemde, karımdan çok istiyorum” dedim.
Koltuğun üzerinde sıkı bir sarılmanın ardından gelen uzun ateşli öpüşmeler, az sonra yaşanacak olan sexin boyutlarını ortaya koymaya başlamıştı bile. Yağmurda ıslanıp tertemiz olan yarrağımı çıkarmak için hamle yapan Özge beni şimdiden boşaltacak gibiydi. Pjamadan çıkardığı asil erkeğimi ağzına alarak fena bir vakumlama yaptı. Saçından tutup sikimle ağzını sikerken fenalık geçirecek kadar zevke gelmiştim. Boşalmaya yakındım ki yavaşça sikimi dışarı çıkardım ve zamana oynamak adına, Özge’nin o eşsiz ve tertemiz amını yarım saate yakın yaladım. En son organzm olan Özge artık bayıldı sandım, o derece kendinden geçmişti. Yatakta zevki kulaklarına kadar yaşayan sevgilimin amına ufaklığı dayadım ve bir anda geçirdim. Az önce baygın gibi yatan Özge irkilerek çığlık attı. Ben Sert ilişki seviyorum demeye çalıştım ama bunu anlatmak için zaman harcamadan gel git yapmaya devam ettim. Ufaklığın yine tükürmesine yakın çekerek engelledim. Göt deliği devamlı gözüme çarpıyordu. Evlendiğimizden beri karımın göt deliğini hiç yalamamıştım ama bu sevgilimin götü yalanırdı işte. Nazik dil sikişiyle götünün sertleşen kenarlarını gevşettim. Usulca sikimin başını gömdüm göt deliğine, Özgenin kafası koltuğun el koyma yerindeydi ve domalmış vaziyette servis yapıyordu. İçine tam anlamıyla girmem için uzun zaman geçti ama köklediğimde, bulutlarda uçuyordum. Fazla değil, o daracık göt deliği beni on kere git gel yaptıktan sonra boşalttı. İçine boşalan spermleri göt deliğinden parmaklarıyla alarak bana yedirdi. Farklı bir tadı vardı ama iyiydi. Özge’yi o gece sabaha kadar doyasıya siktim. Karıma gelemeyeceğimi söyleyip telefonu kapatmıştım zaten. Özge’nin eşi ise hala nöbetçi olarak hastanede kalıyor haftada iki gece, o görevdeyken ben onun çıtır ve daracık götlü karısını sikiyorum. Arasıra yazarım ben size bu sevgilimin hikayelerini. Beğendiyseniz eğer lütfen alta yorum yapın, kaç kişinin okuduğunu merak ediyorum.

Bir cevap yazın